Kaliforniya Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren bir küme bilim insanı, doğal aromalara ilişkin kokulara maruz kalarak uyuyan bireylerin beyin sıhhatlerinin daha âlâ korunduğunu tespit etti. Yapılan araştırma, insanların bunama ve alzheimer üzere hastalıklardan korunmalarına yardımcı olabilir.
Sonuçları Frontiers in Neuroscience isimli mecmuada yayımlanan araştırma kapsamında yaşları 60 ila 85 ortasında değişen 43 şahsa bir dizi test yapıldı. Bu bağlamda; 20 deneğin uyudukları ortama gül, portakal, okaliptüs, limon, nane, biberiye ve lavanta üzere farklı farklı kokular verildi. Başkaları ise kontrol kümesi olarak ele alındılar ve eser ölçüde aroma içeren geçersiz kokularla uyutuldular. 6 ay boyunca devam eden çalışma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Sadece 2 saat verilen koku, beyin aktivitesini yüzde 226 artırdı!
Denekler, 6 aylık sürecin sonunda bir dizi nöropsikolojik teste sokuldular. Bu testlerde hafıza, dikkat eksikliği ve sözel zekâ üzere kategorilerde ölçümler yapıldı. Yapılan ölçümler şaşırtıcıydı. Doğal kokular ortasında uyuyan bireylerin verdiği sonuçlar, başkalarına kıyasla yüzde 226 daha iyiydi. Üstelik bu bireylerin hafıza ve düşünme için kıymetli beyin bölgeleri de daha uygun durumdaydı. Sonuç olarak kokulu ortamlar, yaşlı insanların beyin sıhhatine güzel gelmişti.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan isim Nörobiyolog Michael Yassa’ydı. “Koku alma duyusu, beynin hafıza devrelerine doğrudan bağlı olma özel ayrıcalığına sahiptir” diyen Yassa, artık araştırmanın ikinci basamağına geçmek için kolları sıvadı. Birinci araştırmaya dahil edilen bireylerin tümünün akıl sıhhati yerindeydi. İkinci basamakta, tıbbi olarak bilişsel kayıp teşhisi konulmuş denekler üzerinde çalışılacak. Kokular, bunama veya alzheimer üzere hastalıklara sahip olan beşerler için de etkili olursa, bu hastalıklar için değerli bir silaha sahip olma imkanı yakalayabiliriz.
